Zayıf Renk Görme

Gözünüz, çapı yaklaşık 1 inç (2,5 santimetre) olan karmaşık ve kompakt bir yapıdır. Dış dünyayla ilgili milyonlarca bilgi parçasını alır ve bunlar beyniniz tarafından hızla işlenir.

Renk körlüğü - veya daha doğru bir ifadeyle, zayıf veya eksik renk görme - belirli renkler arasındaki farkı görememe durumudur. Birçok kişi bu durum için yaygın olarak "renk körü" terimini kullansa da, her şeyin siyah beyaz tonlarında görüldüğü gerçek renk körlüğü nadirdir.

Renk körlüğü genellikle kalıtsaldır. Erkeklerin renk körü olarak doğma olasılığı daha yüksektir. Renk körlüğü olan çoğu kişi, belirli kırmızı ve yeşil tonları arasında ayrım yapamaz. Daha az yaygın olarak, renk körlüğü olan kişiler mavi ve sarı tonları arasında ayrım yapamaz.

Belirli göz hastalıkları ve bazı ilaçlar da renk körlüğüne neden olabilir.

Renk görme bozukluğunuz olabilir ve bunu bilmiyor olabilirsiniz. Bazı insanlar, durumun kafa karışıklığına neden olması durumunda - örneğin, trafik lambasındaki renkleri ayırt etmede veya renk kodlu öğrenme materyallerini yorumlamada sorunlar olduğunda - kendilerinin veya çocuklarının bu rahatsızlığa sahip olduğunu anlar. Renk körlüğü olan kişiler şunları ayırt edemeyebilir: Kırmızı ve yeşilin farklı tonları. Mavi ve sarının farklı tonları. Herhangi bir renk. En yaygın renk eksikliği, kırmızı ve yeşilin bazı tonlarını görememe halidir. Genellikle kırmızı-yeşil veya mavi-sarı eksikliği olan bir kişi, her iki renge de tamamen duyarsız değildir. Kusurlar hafif, orta veya şiddetli olabilir. Belirli renkleri ayırt etmede sorun yaşadığınızı veya renk görme duygunuzun değiştiğini düşünüyorsanız, test için bir göz doktoruna görünün. Çocukların okula başlamadan önce kapsamlı göz muayeneleri, renk görme testi dahil olmak üzere, yaptırmaları önemlidir. Kalıtsal renk eksikliklerinin tedavisi yoktur, ancak hastalık veya göz hastalığı neden ise, tedavi renk görmeyi iyileştirebilir.

Belirli renkleri ayırt etmekte sorun yaşıyorsanız veya renk görmenizde değişiklikler oluyorsa, test için bir göz doktoruna görünün. Çocukların okula başlamadan önce kapsamlı göz muayenelerinden, renk görme testleri de dahil olmak üzere, geçmeleri önemlidir.

Kalıtsal renk eksikliklerinin tedavisi yoktur, ancak hastalık veya göz hastalığı neden ise, tedavi renk görmeyi iyileştirebilir.

Işık spektrumunda renkleri görme, gözlerinizin farklı ışık dalga boylarına yanıt verme yeteneğiyle başlayan karmaşık bir süreçtir.

Bütün renk dalga boylarını içeren ışık, korneanızdan gözünüze girer ve gözünüzdeki saydam, jelatinimsi doku (vitreus humor) ve lens boyunca retinadaki makula bölgesinde, dalga boyuna duyarlı hücrelere (koniler) ulaşır. Koniler kısa (mavi), orta (yeşil) veya uzun (kırmızı) dalga boylarına duyarlıdır. Konilerdeki kimyasallar bir reaksiyonu tetikler ve dalga boyu bilgisini optik siniriniz aracılığıyla beyninize gönderir.

Eğer gözleriniz normal ise, rengi algılarsınız. Ancak konileriniz bir veya daha fazla dalga boyuna duyarlı kimyasal madde eksikliğine sahipse, kırmızı, yeşil veya mavi renkleri ayırt edemezsiniz.

Renk körlüğünün birkaç nedeni vardır:

• Kalıtsal bozukluk. Kalıtsal renk eksiklikleri kadınlara göre erkeklerde çok daha yaygındır. En yaygın renk eksikliği kırmızı-yeşil olup, mavi-sarı eksikliği çok daha az yaygındır. Hiç renk görmemenin nadir olduğu görülür.

  Hafif, orta veya şiddetli derecede bozukluğu miras alabilirsiniz. Kalıtsal renk eksiklikleri genellikle her iki gözü de etkiler ve şiddeti yaşamınız boyunca değişmez.

• Hastalıklar. Renk eksikliğine neden olabilecek bazı durumlar orak hücre anemisi, diyabet, makula dejenerasyonu, Alzheimer hastalığı, multipl skleroz, glokom, Parkinson hastalığı, kronik alkolizm ve lösemidir. Bir göz diğerinden daha fazla etkilenebilir ve altta yatan hastalık tedavi edilebilirse renk eksikliği iyileşebilir.

• Yaşlanma. Yaşlandıkça renkleri görme yeteneğiniz yavaş yavaş bozulur.

• Kimyasallar. İş yerinde karbon disülfür ve gübreler gibi bazı kimyasallara maruz kalmak, renk görme kaybına neden olabilir.

Kalıtsal bozukluk. Kalıtsal renk eksiklikleri kadınlara göre erkeklerde çok daha yaygındır. En yaygın renk eksikliği kırmızı-yeşil olup, mavi-sarı eksikliği çok daha az yaygındır. Hiç renk görmemenin nadir olduğu görülür.

Hafif, orta veya şiddetli derecede bozukluğu miras alabilirsiniz. Kalıtsal renk eksiklikleri genellikle her iki gözü de etkiler ve şiddeti yaşamınız boyunca değişmez.

Renk körlüğünün riskini artıran birkaç faktör şunlardır:

Cinsiyet. Renk körlüğü erkeklerde kadınlara göre çok daha yaygındır. Aile öyküsü. Renk körlüğü genellikle kalıtsaldır, yani aileler arasında aktarılır. Hafif, orta veya şiddetli derecede rahatsızlığı miras alabilirsiniz. Kalıtsal renk kusurları genellikle her iki gözü de etkiler ve şiddeti yaşamınız boyunca değişmez. Hastalıklar. Renk kusurunun riskini artırabilecek bazı durumlar arasında orak hücre anemisi, diyabet, makula dejenerasyonu, Alzheimer hastalığı, multipl skleroz, glokom, Parkinson hastalığı, kronik alkolizm ve lösemi bulunur. Bir göz diğerinden daha fazla etkilenebilir ve altta yatan hastalık tedavi edilebilirse renk kusuru düzelebilir. Bazı ilaçlar. Bazı ilaçlar, romatoid artrit tedavisinde kullanılan bir ilaç olan hidroksiklorokin gibi renk görmeyi etkileyebilir. Göz hasarı. Renk körlüğüne, yaralanma, ameliyat, radyoterapi veya lazer tedavisi sonucu göz travması neden olabilir.

Belirli renkleri görmekte sorun yaşıyorsanız, göz doktorunuz renk eksikliğiniz olup olmadığını test edebilir. Büyük olasılıkla kapsamlı bir göz muayenesinden geçirilecek ve içlerinde farklı renkte gizlenmiş sayılar veya şekiller bulunan, özel olarak tasarlanmış renkli noktalardan oluşan resimler gösterilecektir.

Renk görme bozukluğunuz varsa, noktalardaki desenlerin bazılarını görmekte zorlanacak veya imkansız bulacaksınız.